29 Nisan 2011 Cuma

Nankör Sevdalar...

Ne kadar seversen sev, sevdiğinin yanından bile geçmeyecek sevilmelerin..

Aşk coğrafyasında her zaman keşfedilmemiş 3/4 kesirli bir bilinmezlik vardır.. Bu bilinmezlik ilk başta pek bilinmez.. Herşey paylaşılıp tükediltikten sonra bilinir hep.. Ve bu bilinmezliğin cazibesi sarar eninde sonunda bir zamanlar çok sevmiş, artık sadece alışılagelmiş ikiselliğin bedenlerini..

siz hiç gerçekten terkedildiniz mi.. ben edilmedim.. etmedim de.. spontane oldu hep ayrılıklarım..

At gözlüğü takmak gibidir aşık olmak.. Bir bakarsınız ve bir daha bakamazsınız başka yerlere.. Ne sağı görür gözünüz ne de artakalan diğer yönleri.. yöneldiğiniz tek bir karşı vardır aşk pusulanız için.. ve ondan ibaret sanırsınız gerçek yerçekimi ve hayat döngüsü kanunlarını.. sorgulamadan seversiniz sadece.. mantığınız kapının önüne atılmış bir çöp poşetidir artık.. haklısınızdır da.. o kadar haklı sanırsınız ki kendinizi, gün gelip yanıldığınızı anlayınca hiç bir türlü kabullenemezsiniz haksızlığınızı..

siz hiç gerçekten bakakaldınız mı.. ben kaldım bi kaç kez.. öyle bir odaklandım ki baktığıma, baktığım bir zaman sonra sevdiğime dönüştü.. Sahi aşk gerçekten mümkün olabilen bir şey ise bile, onun bir kişi olduğuna inananlardan mısınız yoksa bir kavram, bir varlık olduğuna mı.. Bence aşk tanrı gibi bir şey olmalı.. Kişiden ziyade göremediğiniz, dokunamadığınız halde becerebildiğiniz kadar inandığınız bir kavram.. Bi de zaman zaman kişilerin kılığına girmesi var tabi bu aşk denen meretin..

Sevdaları ikiye ayırmak mümkün olabilir.. 1, Mutlu sonla biten sevdalar, 2, mutsuz sonla biten sevdalar.. Mutlu sonla biten bir sevda görmedim ben henüz.. Siz de düşünün biraz.. Çevrenizde hiç mutlu sonla biten bir sevda var mı gerçekten.. Yoksa görmemiş taklidi mi yapıyorsunuz bu nankör sevdaları.. O kadar çok mutsuz son var ki şahit olduğum.. İhanetler, yalanlar, bencillikler, pes etmeler, gitmeler, bir başka aşka aşık olmalar... Kendi mutsuz sonlarım bile var yığınla.. Siz şimdi bu yazıyı bir sevdadan düştüm diye yazdım zannedeksiniz.. haklsınız.. bir dalı daha koptu sevdanın benim için.. Bugün tekrar yitirdim bir başka sevdiğimi.. Oysa o da biliyordu onu ne çok başka sevdiğimi.. Ama sevmekle bitmiyor herşey.. Sadece başlıyor.. Ve ayrılmak için şahit bile gerekmiyor aşklardan.. Oysa şahit zorunlu kılınsaydı eğer ayrılık kararlarına, bu kadar ayrılınmazdı sevdalardan..

siz hiç gerçekten ayrıldınız mı diğer yarınızdan.. ruhunuz gerçekten 21 gramdan ibaret oldu mu hafifleyip bir diğer ruhtan.. sizin hiç gerçekten canınız yandı mı yalnızlıktan.. öleceğinizi zannettiniz mi yalnızlıktan.. ben ayrıldım.. ben hissettim.. ben zannettim.. zaten ne geldiyse başıma bu zannetmekten geldi.. ne zannediyorsam kendimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder